Van-Hakkari Tabip Odası: "Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık sistemimizi çürütmüştür"
Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Ahmet Koç, "Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık sistemimizi çürütmüştür" dedi.
Van - Hakkari Tabip Odası, “yenidoğan çetesi” ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Oda Başkanı Ahmet Koç, şunları söyledi:
"İstanbul’da çok sayıda bebeğin aralarında hekimlerin ve sağlık çalışanlarının olduğu bir çete tarafından tıbbı gereklilik olmadığı halde anlaşma yapılmış özel hastanelerin yeni doğan yoğun bakım ünitelerine yönlendirildiğini bu sayede Sosyal Güvenlik Kurumu ve ailelerden haksız gelir elde edildiğini ve daha vahimi bebeklerin bir kısmının yoğun bakım sırasında bir çok bebeğin hayatını kaybettiği ilişkin haberleri Türk Tabipler Birliği ve tabip odaları olarak yakından izlemekteyiz. Olayla ilgili kamuoyuna yansıyan ayrıntıların hekimlik değerleri bir yana, insanlık ile bağdaşmayacak nitelikte olduğu ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği açıktır. Bizce çok açık olan bir diğer husus ise; bu olayın, yıllardır kamuoyunu ve yetkilileri uyardığımız bir gerçeği, Sağlıkta Dönüşüm Programı doğrultusunda uygulanan politikaların halkın yararına olmadığı ve sağlık sisteminde yıkıcı sonuçları olduğu gerçeğini inkar edilemeyecek şekilde ortaya koymuş olmasıdır.
"Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık sistemimizi çürütmüştür"
Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık sistemimizi çürütmüştür. Sağlık Bakanlığı’nı halk sağlığına, hekimlik değerlerine ve sağlık çalışanlarına zarar veren, ülke kaynaklarını boşa harcayan ve bu son olayda gördüğümüz gibi insanlık değerlerinin ayaklar altına alınmasına neden olan politikaları biran önce terk etmeye çağırıyoruz. Halkın eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ana dilinde ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için koruyucu hekimlik ve birinci basamağın güçlendirilmesi gerekmektedir, sağlık çalışanlarının iyi koşullarda güvenli ve güvenceli çalışabildiği, verilen hizmetin sayısının değil niteliğinin ve topluma katkısının değerlendirildiği bir sağlık sistemi hayata geçirilmelidir. Ülkemizin maddi ve insan kaynakları bunu yapmaya yeterlidir."
"Sağlık politikasının değişmesi gerekiyor"
Türkiye'de yenidoğan yoğun bakım üniteleri normalde kamu hastanelerinde daha fazla olması gerektiğini belirten Koç, sözlerine şu şekilde devam etti:
"İlimizde de olduğu gibi maalesef özel hastanelerde daha fazla oranda bulunmaktadır. Bu durumda sağlık alanının en önemli basamağı olan yoğun bakımların ticarileşmemesi anlamına taşımaktadır. Burada 3-5 kişinin yapmış olduğu bir olay şeklinde düşünmemelidir. Bu olay tamamen Türkiye'de uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Politikası'nın bir sonucudur. Ve bu olay sağlıkta doktor ile hastaları arasında büyük bir güven sorunun ortaya çıkmasına yol açmıştır olay böyle devam ettiği sürece daha önümüzde suistimal edilecek bir çok sorun ortaya çıkacaktır. Sadece yenidoğan bebek ölümleri ile ilgili değil aynı zamanda kanser tedavileri ile ilgili kardiyoloji ile ilgili diyalizle ilgili ortaya çıkacaktır. Bu olaya adı karışan doktor ve sağlık çalışanları elbette cezalandırılacaklardır ama üç beş kişinin cezalandırılmasıyla çözülemeyecek sağlık politikasının değişmesi gerekiyor. Bu olay büyük bir denetim eksikliği söz konusu bu nedenle ilimizde de yoğun bakımların kriterlerinin ve takibinin sağlık müdürlüğü tarafından yapılması gerekir.”