KESK Van Şubesi: "Emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin payına yoksullaşma, işsizlik, güvencesizlik düşüyor"

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubesi Dönem Sözcüsü Nihat Koç, 2025 yılı bütçesine ilişkin "Bugüne kadar yapılan bütçelerde aslan payı hep sermayeye, patronlara, savunma ve güvenlik adı altında silah sanayisine, çatışma ve savaşa ayrılmıştır. Sonuçta emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin payına yoksullaşma, işsizlik, güvencesizlik ve gelir dağılımı adaletsizliği düşmüştür" dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri süren 2025 yılı bütçesine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Kaynaklar kimlerin faydası için kullanılıyor, temel soru bu

KESK Van Şubesi Dönem Sözcüsü Nihat Koç, şunları söyledi:

İşsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin tüm toplumu sardığı koşullarda önemli bir sürece, bütçe sürecine girmiş bulunuyoruz. Orta Vadeli Program'ın 4 Eylül 2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanması ile bütçe süreci başladı. Bütçe yasa tasarısının görüşmeleri hala devam etmektedir. Hepimiz biliyoruz ki, bütçeler sadece birtakım rakamlara, bilançolara cetvellere yer verilen metinler değildir. Bütçeler bir ülkede kaynakların, gelirlerin kimlerden toplandığını ve söz konusu gelir ve kaynakların kimler için kullanılacağını gösteren belgelerdir. Ödediğimiz vergilerden, aldığımız maaşlara-ücretlere, sosyal haklarımızdan yararlanacağımız kamu hizmetlerine kadar hayatımızın hemen her alanı bütçe ile belirlenmektedir. Dolayısıyla herhangi bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır. Kaynaklar, gelirler kimlerden toplanıyor, kimlerin faydası için kullanılıyor, temel soru budur.

Vergi adaletsizliği gittikçe derinleştirilmiştir

Bu açıdan bakıldığında ülkeyi yönetenlerin yıllardır yaptıkları birbirinin kopyası bütçeler ile tercihlerini hep patronlardan, zenginlerden, sermayeden yana kullandıkları ortadadır. Buna karşın söz konusu bütçelerde kaybeden hep halkın ezici çoğunluğunu oluşturanlar, alın teri ile geçim savaşı verenler olmuştur. Çünkü bugüne kadar yapılan bütçelerde; halkın, emekçiler olarak bizlerin bütçe hakkı yok sayılmıştır. Yani bütçe yapım süreçlerinde emekçilerin, halkın, onların temsilcileri olan sendikaların, konfederasyonların, meslek odalarının, birliklerin talepleri hiç dikkate alınmamıştır. Kamu gider ve gelirlerinin belirlenmesinde bizlere hiçbir söz hakkı tanınmamıştır. Halk adına bütçeyi denetlemekle görevli Sayıştay'ın yetkileri dahi kuşa çevrilmiştir. Vergi adaletsizliği gittikçe derinleştirilmiştir. Hem dolaylı hem dolaysız tüm vergilerin yükü biz bordroluların omuzlarına yıkılmıştır.

Savunma ve güvenlik adı altında yapılan harcamalar şişirilmiştir

Üstelik bizden toplanan vergiler ne insanca yaşamaya yetecek bir ücret ne de yol, su, elektrik olarak bize dönmüştür. Bütçeden başta eğitim ve sağlık hizmetleri olmak üzere kamu hizmetlerine, yatırımlarına ayrılan pay gittikçe azaltılmıştır. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme göz ardı edilmiştir. Yıllardır şiddete, güvencesiz istihdama maruz bırakılan kadınlar bütçede de yok sayılmıştır. Hem ücretlerimizden hem de tüketimimizden kesilen vergiler patronlara, muafiyet, istisna, teşvik, vergi affı olarak aktarılmıştır. Vergilerimiz, faize, Kur Korumalı Mevduat sistemine, müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı, tünel inşaatı müteahhitlerine, beşli çeteye, sermayeye gitmiştir. Halkın itibarı ayaklar altına alınırken vergilerimiz sarayın mutfak harcamalarına, yüzlerce araçlık koruma konvoylarına, nereye, kime harcandığını bilmediğimiz örtülü ödeneklere gitmiştir. Savunma ve güvenlik adı altında yapılan harcamalar gittikçe şişirilmiştir. Kutuplaştırıcı, çatıştırmacı politikalarla, insan haklarının yok sayıldığı adaletsiz uygulamalarla hepimizin gelecek kaygısı büyütülmüştür. Kısacası bugüne kadar yapılan bütçelerde aslan payı hep sermayeye, patronlara, savunma ve güvenlik adı altında silah sanayisine, çatışma ve savaşa ayrılmıştır. Sonuçta emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin payına yoksullaşma, işsizlik, güvencesizlik ve gelir dağılımı adaletsizliği düşmüştür.

Haber : İshak Kara

KESK Van Nihat Koç yoksulluk