İç güvenlikle ilgili düzenlemeler içeren kanun teklifinde mülkiye müfettişlerine fiili kayyum yetkisi mi veriliyor?"

CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, TBMM İçişleri Komisyonu'nda torba kanun teklifinin görüşmelerinde; "Bu kanun bir çeşit kayyum kanunudur. Bu kanun teklifi ile mülkiye müfettişlerine fiili kayyum yetkisi verilmiştir. Burada bir siyasi kadrolaşma hükümleri olduğunu görüyorum. Bugün AK Parti hükümetinin ilelebet kalacak hali yok, yarın öbür gün başka parti gelir ama siyasi kadrolaşmanın önünü kim için açarsak açalım bu yanlıştır" dedi.

TBMM İçişleri Komisyonu'nda, ateşli silahlar ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren 46 maddelik Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sürüyor. 

Komisyonda teklife ilişkin söz alan CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, 3. maddenin operasyon amaçlı olduğunu söyledi. Tüzün'ün yaptığı konuşma şöyle:

"Bu teklifte 18 farklı kanunu toplayıp bir araya getirmişsiniz. Birbiriyle alakası olmayan kanunları bir araya getirip komisyona getirmişsiniz. Buraya gelen bürokratlara baktığımızda İçişleri Bakanlığı'nın dışındaki bakanlıklardan da bürokratların geldiğini görüyoruz. Bu teklifte 13 madde Anayasa Mahkmesi'nden (AYM) geri gönderildiği için konuşuyoruz. Muhalefet partilerinin geçmişteki sözleri dikkate alınsaydı bu maddeleri görüşmeyecektik. Bu maddeler usule uygun olmadığı için geri gönderildi.

Özellikle 1, 2,3, 31 ve 44. maddeler anayasaya aykırı maddelerdir. Genel Kurul'da bizi dikkate almadınız ve teklifi komisyon gündemine getirdiniz. Teklifin birinci maddesi AYM kararları doğrultusunda kaymakamlık sınavına giriş için aranan adayların mezun olabileceği bölümlere ilişkin düzenlemeyi içeriyor. Bu madde en temel mülki idare amirliğine girişi düzenlediğinden ilgisiz bazı bölümlerden mezun olanlara da kaymakamlık sınavına girebilmesine imkan sağlayacağından bu maddenin mutlak suretle kanun teklifinden çıkarılmasını önümüzdeki süreçte bir önergeyle teklif edeceğiz. Mülkiye müfettişlerinin atanma koşulları ile görev ve yetkilerini tanımlarken yetki aşımlarına yönelik kanuni düzenleme yapılmaktadır. Mahkeme kararı olmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarının çalışmalarını aksatabilecek yetkiler verilmektedir müfettişlere. Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) savcıya verilmeyen yetki, müfettişlere verilmektedir. Böyle bir yetkinin müfettişlere verilmesini doğru bulmuyorum. Bu yetkiyle bir tünel kazarak CHP'li belediyelere ulaşılmak mı isteniyor diye kaygımız olmayacağını belirtmek isterim. Bu maddenin operasyon amaçlı bir madde olduğunu düşünüyoruz."

"Bu kanun bir çeşit kayyum kanunudur"

CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç da teklifte yer alan maddeleri eleştirerek; "Bu kanun bir çeşit kayyum kanunudur. Bu kanun teklifi ile mülkiye müfettişlerine fiili kayyum yetkisi verilmiştir. Burada bir siyasi kadrolaşma hükümleri olduğunu görüyorum. Bugün AK Parti hükümetinin ilelebet kalacak hali yok, yarın öbür gün başka parti gelir ama siyasi kadrolaşmanın önünü kim için açarsak açalım bu yanlıştır. 31. maddeyi sinsi bir madde olarak yorumluyorum. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yurt dışındaki bir derneğe maddi yardım yapması çok büyük tehlike. FETÖ gibi örgütler bu para işleriyle büyüdüler" diye konuştu.

"Çakar düzenlemesinin kanun metnine eklenmiş olması yetmiyor, aynı zamanda denetim yapılması gerekiyor"

Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği maddelere dikkat çeken DEVA Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin, teklifle AYM kararına uyuluyormuş gibi yapılıp maddelere takla attırıldığını söyledi. Şahin, şöyle konuştu:

"Burada Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçesi sonrasında yeniden yapılan düzenlemelere göz gezdirdim. Anayasa Mahkemesi çok kapsamlı gerekçeler yazmış. Bu gerekçelerden biraz ders çıkarmak lazım. AYM'nin kararına uyuyormuş gibi görünüp takla attırmak suretiyle AYM'nin arzu etmiş olduğu iptal gerekçesinin dışında bir düzenlemeyle tekrar buraya gelmek hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Çakar düzenlemesinin kanun metnine eklenmiş olması yetmiyor, aynı zamanda denetim yapılması gerekiyor. Ruhsatsız silah kullanımıyla alakalı müeyyidenin artırılmış olmasından son derece memnunuz."

"Bir polis meslek kanunu yapalım hep beraber, intibakı içine koyalım"

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da komisyonda söz alarak İçişleri Bakanlığı'nın uygulamalarına tepki gösterdi. Mülteci sorunu, atamalarda liyakat ve polis intiharlarına ilişkin konuşan Bakan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Avrupa Birliği, göç paktı oluşturmuş. 6 yaşındaki çocuğa kadar biyometrik verisini alıyor. Ülkesine gelen göçmenin biyometrik verilerini alıyor, biz 76 binini kaybediyoruz. Kısa bir süre sonra diyoruz ki '300 küsur bini Avrupa Birliği'ne gitmiş' nasıl tespit ettin kardeşim, yerinde bulamamıştın sen. AB ile geri gönderme anlaşmamız var. İçişleri Bakanı olarak, 'Bunları bana geri gönder' diyorsun. Sınır güvenliğinde acil tedbir almamız lazım. Var mı bu kanunda sınır ve göç politikalarıyla ilgili bir şey? İngiltere'de göçle ilgili 3 ayrı kanun var. Gelin hep beraber yapalım.

Polis intiharlarını Meclis'e getiriyoruz, hemen bir karşılık. Bizim, onun derdiyle dertlenmemiz gibi bir durumumuz yok! O intihar eden polisin sorununu biz buraya taşıyamayız, taşırsak samimi değiliz! Bu sene 61 tane polis intihar etti, niye? Askerin Türk Silahlı Kuvvetler Personel Kanunu var, astsubayların intibakını yaptık beraber. Ortaokul mezunu polis var, 12 bin lira maaş alıyor ya. İçişleri Bakanlığı'nın önceliği şu sorunu çözmek olmamalı mı? Bir polis meslek kanunu yapalım hep beraber, intibakı içine koyalım. Şu an konuşulan konular İçişleri Bakanlığı'nın gerçek sorunları değil.

Soylu döneminde seküler milliyetçi emniyet müdürleri vardı, nerede onlar? Niye Alevi emniyet müdürü yok? Bu ülkenin bağışıklık sistemidir bu iş. Emniyet teşkilatına herhangi bir siyasi düşünceden adamı liyakatine göre getireceksiniz, devlete bağlı olacak. Şu an tarikat-cemaat hikayeleri yüzünden daha kötüye gidiyoruz."

Ali Öztunç kayyum yetkisi içişleri bakanlığı