Çamlıhemşin Fırtına vadisinde sit alanının 3'üncü derece sit alanına düşülmesiyle ilgili keşif yapıldı
Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde Fırtına vadisinin 1'inci derece olan sit alanının 3'üncü derece sit alanına düşülmesiyle ilgili davanın keşfi yapıldı. Davanın avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu, "Bu dava Fırtına Vadisinin kaderinin keşfedileceği bir dava. Bu davayı kazanırsak gelecek kuşaklara gelecek kuşaklara belki bir şans daha verme şansımız olacak. Belki onlar çok daha iyi bu vadiyi değerlendirebilecek kullanabilecekler bu şansı onlara verebilmek için mücadele ediyoruz" dedi.
Fırtına vadisinin 1'inci derece olan sit alanının 3'üncü derece sit alanına düşülmesi ardından ise imara açılmasına ilişkin davanın keşfi yapıldı. Çamlıhemşinli yurttaşlar ve yaşam savunucuları Çamlıhemşin merkezde Ayder yaylası ayrımı Ham Köprüsü, Fırtına vadisi girişinde toplanarak mahkeme heyetini bekledi. Davacı yurttaşlar burada alkışlarla 'Fırtına bizimdir bizim kalacak' sloganı attı. Keşif heyetinin Çamlıhemşin'e gelişini alkış ve sloganlarla karşılayan yurttaşlar daha sonra ilk keşfin yapılacağı bölgelere gittiler. Yapılan keşifle ilgili Rize idare mahkemesi kararını 1 ay içerisinde açıklayacağı belirtildi.
Bu sefer çok daha kurnazca bir plan içerisindeler
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, şunları söyledi:
Bugün aslında çok uzun zamandan beri Çamlıhemşin vadisine özellikle fırtına vadisine karşı olan yani yaşam alanlarının yağma edilmesiyle ilgili olan mücadele devam ediyor. Bizler mücadele etmeye devam ediyoruz onlar bu bölgeyi yağma etmekten bir türlü vazgeçmiyorlar. Hedefimiz Karadeniz Bölgesi ve tüm Türkiye'nin yaşam alanlarının yağma edilmesinin önüne geçmek ama gördüğümüz kadarıyla bu konuda son derece kararlılar ve istekliler ve buna da planlı bir şekilde devam ediyorlar. Fırtına Vadisinin 1. derece koruma altında olan yerlerini bu sefer çok daha kurnazca bir plan içerisinde farklı farklı bölgelerde değişik 2 ve 3 derece sit alanları ilan ederek yağmayı bir şekilde resmileştirme, yasalaştırma devam etmeye çalışıyorlar fakat onlar ne yaparlarsa yapsınlar bizlerin bu konudaki mücadelemiz devam edecek yaşam alanların yağmalanmasına karşı olan mücadelemizi sürdüreceğiz.
Toprağın üstü toprağın altından değerlidir
Bir vatandaş, Buranın Osmanlı'dan bile de daha uzun bir tarih tarihi var. Bir bakın etrafınıza buralarda maden ocakları açılsa ne olur. Yani bizim buraya zaten ülke olarak ihtiyacımız var devletin koruması lazım ama bazı para babaları gelip ısrarla yerleşmeye çalışıyor. Biz istemiyoruz. Biz burada doğduk burada büyüdük. Devlet oralardan bizim çekilip bırakmamızı düşünüyor bunun için burayı korumak zorundayız. Bizim görevimiz bu dedi.
Recep Memişoğlu adlı vatandaş, Sadece bizim bölgemizde değil Türkiye'nin bir çok yerinde maden arama çalışmalarının hız kazandığını ve bu maden arama çalışmaları ve çıkarma yöntemlerinin doğayı ne kadar tahrip ettiğinin bilincindeyiz. Yaşadığımız birkaç acı gerçekler de var bunun en son yaşadığımız Erzincan gerçeği vardır. Bu anlamda bizim doğalarımız, bizim taşımız, toprağımız değerlidir. Biz bunu şöyle tanımlıyoruz; toprağın üstü toprağın altından değerlidir. Biz buna müsaade etmeyeceğiz diye konuştu.
Ömrüm bu vadide geçti
Vatandaş Manolya Veziroğlu, Ömrüm bu vadide geçti. İlkokul, ortaokul, ondan sonra öğretmen okulunda atladım başka yere bu vadiler değeri olmayan yerler. Sevdiğiniz bir yeri anlatın dediklerin de kompozisyondan 10 aldım burayı anlatırken. Yani bugün bunun peşinde bunu yok etmeye çalışmak ne demek anlamış değiliz onun için buradayız dedi.
Gülümser Vural adlı vatandaş, Burada büyüdük, gençliğimiz burada geçti, okul hayatımız burada geçti. Bu hep böyle aksın istiyoruz biz böyle aksın özgürce aksın ifadelerini kullandı.
Dünya'da böyle alanlarda kitlesel turizme izin verilmez
Avukat Yakup Sekip Okumuşoğlu ise şunları söyledi:
Bu noktadan yaylalara kadar olan bölümde Çevre Şehircilik tarafından yapılan bir çalışma oldu bu çalışmayla vadimizin 1. derece doğal sit alanı olan alanları 3 dereceye, 2 dereceye düşürüldü. Biz de buna karşı 200 kişiyle birlikte dava açtık. Bu davanın keşfi yapılacak bu keşifte, bugüne kadar artık araçlarında gidemediği, insanların da gidemediği pek çok çayırlık eski orman içi açıklıklarımız vardı hayvanlarımızı otlattığı ve ot biçtiğimiz bu alanları 1 dereceden 3 dereceyi ikinci dereceye düşürdüler. İnsanların gidemediği yerleri bu şekilde sit derecesini düşürdüklerini görüyoruz bunu gördüğümüz zaman da bu alanların birilerine verileceğini de anlayabiliyoruz. Dolayısıyla bu dava çok önemli çünkü Fırtına Vadisinin maalesef vadiden girişinden itibaren dere boyunca yaylalara kadar sürekli yapılaştığını da görüyoruz. Turist geldikçe talep artıyor, talep arttıkça yapı artıyor, yapı arttıkça Fırtına Vadisi azalıyor. Yani bunun bir sınırının olması lazım. Dünya'nın pek çok yerinde bu gibi alanlara sınırlı sayıda insan sokulur yani gelişigüzel insanlar giremezler kitlesel turizme izin verilmez belli dönemlerde belli sayıda insan ziyaretçi olarak gelir bu şekilde bir kotaya bu vadiye girilmesi lazım. Milli parkın içerisine doğal sit alanları içerisinde iş kamyonlarıyla dozerlerle kamyonlarla araçlarla kuyruk halinde insanlar yaylalarına bile gidemiyor, köylerine bile gidemiyor bu kadar yoğun bir trafiğin bu kadar korunan bir alanın içerisinde sürdürülebilir bir yanı yok.
Davayı kazanamazsak birtakım tesisler görmeye başlayacağız
Bütün bunları anlatıyoruz idareye anlatıyoruz fakat idare bunları dinlemediği gibi aynı zamanda daha çok yapılaşma imkânı getirecek şekilde vadinin en el dokunmamış, insanların bile gidemediği, yolunun bile olmadığı noktaları yapı yapmaya müsait hale getirecek şekilde derece doğal sit alanlarına döndürdü ve dolayısıyla bu alanlar eğer bu mahkeme sonucunda 3. derece olarak kalırsa yarın öbür gün yapılaşmayla betonla bu vadinin üst kodlarının da dolmasına sebebiyet verecek. Bu dava bu anlamda Fırtına Vadisinin kaderinin keşfedileceği bir dava. Çamlıhemşinli arkadaşlarımız, davacılarımız burada ve hep birlikte bu Fırtına'nın kaderinin keşfedildiği keşfe tanıklık yapacağız tarihi bir dava ve tarihi bir gün aslında çünkü Fırtına'nın geleceği bugün belli olacak eğer, bu davayı kazanamazsak Fırtına üst kodlarından alt kodlarına kadar yapılaşmış olacak yapılaşmaya açılmış olacak yarın öbür gün oralarda birtakım tesisler görmeye başlayacağız. Bu davayı kazanırsak gelecek kuşaklara gelecek kuşaklara belki bir şans daha verme şansımız olacak. Belki onlar çok daha iyi bu vadiyi değerlendirebilecek kullanabilecekler bu şansı onlara verebilmek için mücadele ediyoruz. Biz bu vadiyi gördük, gelecek kuşaklar bizim çocuklarımız görsünler arzusundayız çünkü Fırtına Vadisini Fırtına Vadisini yapan noktalar o noktalar.
Haber: Gençağa Karafazlı