Bakan Fatih Kacır: " Teşvik almış büyük şirketler insan kaynağımıza daha fazla yatırım yapmak durumunda olacaklar"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda; "Organize sanayi bölgelerimizde 75 bine gelmiş öğrenci sayımız. Önümüzdeki dönemde Bakanlığımızdan teşvik almış büyük şirketler insan kaynağımıza daha fazla yatırım yapmak durumunda olacaklar" diye konuştu.

Sıkı para politikası, fiyat istikrarı odaklı yaklaşımın sanayimizde finansman koşullarını güçleştirdiğinin elbette farkındayız diyen Kacır, otomobil şirketleri BYD ve Chery ile ilgili eleştirilere Biz, bu markaların yatırımlarını Türkiye'ye çekmezsek, Avrupa'da bulunan diğer ülkelerde bu yatırımları gerçekleştirebilirler ve o vakit, zaten gümrüksüz şekilde Türkiye'ye araç satarlar dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının bütçesi ile ilgili milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı. 

Kacır, sanayi üretimindeki gidişata ilişkin sorulara şu yanıtı verdi:

Fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele odaklı sürdürdüğümüz ekonomi politikasının talebi sınırlandırıcı bir etkisi var

Bu yılın ilk yarısında dünya ithalatı yüzde 0,7; Avrupa ithalatı ise yüzde 5,8 azaldı. Avrupa bizim en önemli ticaret partnerimiz, en önemli ihracat pazarımız. Dolayısıyla, ihracat pazarımızın ithalatında yılın ilk yarısında yüzde 5,8'lik bir düşüş kaydedilmiş olması elbette bizi de konjonktürel olarak etkilemekte. Bunun yanında şu da bir gerçek ki Türkiye'de özellikle fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele odaklı sürdürdüğümüz ekonomi politikasının talebi sınırlandırıcı bir etkisi de var ama bütün bunlara rağmen, sanayi üretiminin trendini, gidişatını değerlendirirken konjonktürel çok kısa vadeli etkiler yerine uzun dönemli trendi dikkate almamız gerekiyor.

Türkiye'nin ihracatı yükseliyorsa Türkiye'nin sanayisi yükseliyor demektir 

Bu yılın ilk on ayında ihracatımız 7 milyar dolar artış gösterdi, 216 milyar dolara erişti. Türkiye'nin ihracatı yükseliyorsa Türkiye'nin sanayisi yükseliyor demektir. Türkiye'nin ihracatının yüzde 95'i sanayi ürünlerinden oluşmaktadır. Peki, bu imalat sanayisindeki gelişmeler dünyayla mukayese ettiğimizde nedir? 'İstatistiklere bakarken sadece Türkiye'nin istatistiklerine değil, dünya içerisinde toplam elde ettiğimiz paya da bakmalıyız' denildi ki haklı bir yaklaşımdır. Bizim imalat sanayimizin katma değerinin dünyadaki imalat sanayisi katma değeri içindeki payı yüzde 0,7'den 1,33'e yükseldi AK Parti iktidarları döneminde. Yani imalat sanayisinin katma değerinin dünyadaki payını 2 misline çıkarmışız, bir Türkiye'nin üzerine adeta bir Türkiye ilave etmişiz.

'Türkiye sanayisizleşiyor' Hayır, asla böyle bir şey yok

İstihdam tarafına baktığımızda, 2020 yılından bu yana, yine pandemi döneminde toplam istihdam 26 milyon 695 binden yaklaşık 32 milyona yükselirken sanayi istihdamı 5 milyon 480 binden 6 milyon 730 bine yükseldi. Yani sanayimizde 1,3 milyon ilave istihdam oluşturduk. Pandemi öncesinde işsizlik oranlarımız 2019 yılı itibarıyla yüzde 13,7'yken bugün yüzde 8,5 işsizlikten söz ediyoruz. Sanayi sektöründeki istihdamın toplam istihdamdaki payına baktığımızda, şu ifade de çokça kullanıldı: 'Türkiye sanayisizleşiyor' Hayır, asla böyle bir şey yok. 2002'de sanayimizde 3 milyon 731 bin kişiyle istihdamın yüzde 19,2'sini gerçekleştiriyorduk. Şimdi, 2024'te bu 3 milyon 731 bin kişiye 6 milyon 734 bin kişiye çıkarmışız, ilave 3 milyon istihdam oluşturmuşuz ve sanayimizin istihdamdaki payı da 20,5'e yükselmiş.

Kapanandan 8 bin 600 daha fazla imalat sektöründe şirket kuruluşu gerçekleşmiş 

Bakan Kacır, kurulan ve kapanan şirketlerin sayısında yaşanan azalmaya ilişkin sorulara Sanayi sicil verilerine baktığımızda, 2024 yılında 2 bin, 2023 yılında da 3 bin 300 sanayi sicil sahibi işletme sayısında artış olduğunu görüyoruz. 2024 yılında imalat sektöründe kurulan şirket sayısı 12 bin 600 iken kapanan şirket sayısı 4 bin olarak gerçekleşmiş, yani kapanandan 8 bin 600 daha fazla imalat sektöründe şirket kuruluşu gerçekleşmiş yanıtını verdi.

Bakan Kacır, KOBİ'lerin Türkiye'de finansman imkânlarından aldıkları pay ve KOBİ kredilerinde takibe düşen kredi oranlarıyla ilgili sorular üzerine şu açıklamayı yaptı:

100 liralık kredinin 1,81 lirası takibe düşmüş

KOBİ'lerin toplam kredilerden aldığı pay, 2021 yılında yüzde 21,9 iken 2023 yılında yüzde 27,5'e yükselmiş. Yine, ticari kredilerden aldığı pay 24,7'den 2023'te 35,7'ye çıkmış. Takipteki kredi oranı ise yüzde 1,81 düzeyinde bu yıl, yani 100 liralık kredinin 1,81 lirası takibe düşmüş. 2023 sonu itibarıyla da bu oran 1,78'di. Dolayısıyla, geçen yıl ile bu yıl arasında takipteki krediler açısından önemli bir kötüye gidiş olmadığını açıklıkla ifade edebiliriz.

Kacır, KOSGEB, sadece imalat sanayisini mi destekliyor sorusunu 2024 yılının Ocak-Ekim arası dönemde sanayi sektöründe 17 bin 165, hizmet sektöründe 9 bin 213, ticaret sektöründe 12 bin 312, inşaat sektöründe 2 bin 79 işletme KOSGEB desteklerinden yararlanmış diye yanıtladı. Kacır, sanayi ve imalat sektöründe yaşanan zorluklara ilişkin şunları söyledi:

Eylül, ekim aylarında Mevsimsellikten Arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi 3 puan yükselerek 100 puanın üzerine, 102,2 puana çıktı. Sanayi üretimindeki konjonktürel düşüşte özellikle gerilemekte olan enflasyon ve enflasyon beklentilerinin, firmaların stok düzeyini azaltmaya yönelik yaklaşımlarının etkisi olduğunu da ifade etmeliyiz. Bu endekste de gelecek üç aydaki üretim hacmi, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, genel gidişat, sabit sermaye yatırım harcaması, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı endeksleri artış yönünde etkilenmişken, mevcut mamul mal stokuna ilişkin değerlendirmeler endeksi sadece azalış yönünde etkilemiş. Dolayısıyla, bu etkinin de konjonktürel olduğunu ifade etmeliyiz.

Sıkı para politikası, fiyat istikrarı odaklı yaklaşımın sanayimizde finansman koşullarını güçleştirdiğinin elbette farkındayız

Bütün bunlara rağmen sıkı para politikası, fiyat istikrarı odaklı yaklaşımın sanayimizde finansman koşullarını güçleştirdiğinin elbette farkındayız. Bu güçlükleri sanayicilerimizin daha kolay aşabilmeleri için özellikle ihracat odaklı teşviklerin sanayimize güç kazandırıyor. Geçen yıl, 2023 yılı Temmuz ayında günlük limit reeskont kredilerinde 300 milyon lirayken şu anda günlük limit 13 mislinin üzerine çıktı, 4 milyar lira düzeyinde gerçekleşiyor ve Haziran 2023-Kasım 2024 döneminde 7 bin ihracatçı şirket 659 milyar lira reeskont kredisi kullandı. Hâlihazırda buradaki faiz oranları da piyasa faizlerinin 20 puan altında ihracatçılar için uygulanmakta.

Bakan Kacır, teşviklerde kayırmacılığın olduğu iddialarına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:  

Siyasi kayırma ithamını tümüyle reddediyoruz

Bu teşviklerde siyasi kayırma ithamı elbette tümüyle reddettiğimiz bir şeydir. Asla, bizim hiçbir destek programımızda, hiçbir teşvikimizde herhangi bir şirketin kayrılması söz konusu olamaz. Ayrıca, biz, desteklediğimiz, teşvik ettiğimiz hiçbir şirketin ziyaret ettiğimiz, gittiğimiz; çalışanlarına, girişimcilerine moral verdiğimiz hiçbir şirketin siyasi görüşüyle ilgilenmeyiz, siyasi görüşünü bilmeyiz. Bunların arasında parlamentoda grubu bulunan partilere üye insanlar olabilir. Bunların arasında siyasetle hiç işi olmayan insanlar olabilir. Onların bu ülkeye kattıkları değer bizim için baş tacıdır. Gerçekleştirdikleri yatırım, üretim, sağladıkları istihdam, ihracat bizim için baş tacıdır ve bu yaklaşımımızdan da taviz vermeyeceğiz. Biz hiç kimseyi herhangi bir partinin mensubu olduğu için desteklemiyoruz, hiç kimseyi, herhangi bir partinin mensubu olduğu için desteklemekten de imtina etmeyiz.

Kacır, TOGG ile ilgili gelen eleştirilere ve sorulara yönelik şunları söyledi:

Dünyanın en değerli otomobil markası olan Tesla'nın 6'ncı yılında eriştiği üretim adedine, satış adedine TOGG bir buçuk yılda erişti

2018 yılında Türkiye'nin otomobili TOGG devletimizin güçlü destekleriyle bir özel teşebbüs olarak yola çıktı. Biz, 2019 yılının Aralık ayında TOGG araçlarını Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle kamuoyuna tanıttık. Çok iyi hatırlıyorum ki o tanıtımın sonrasında şu sözler söylendi: Sahnede birkaç otomobil var, ortada bir otomobil fabrikası yok ve olmayacak denildi. 2020 yılının yaz aylarında, pandeminin hemen üçüncü, dördüncü ayında biz Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle Gemlik'te TOGG fabrikasının temellerini attık. Çok iyi hatırlıyorum, o temelleri attığımız günün akşamında 'Bu temeller atılır ama bu fabrika yapılmaz, bu temeller toprağın altında çürüyüp giderler' denildi. 2022 yılının 29 Ekim'de, Cumhuriyet Bayramımızda TOGG araçlarının banttan iniş törenini gerçekleştirdik, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle. Bu kez de denildi ki: 'Bu araçlar göstermelik olarak banttan iniyor. Ortada gerçek bir fabrika yok, bir üretim yapılmıyor ve yapılmayacak'. 2023 yılının Nisan ayından itibaren TOGG araçları yollarda görülmeye başlandı. Bu defa denildi ki: 'Bu yollarda gördüğünüz araçlar Türkiye'de Bursa'da Gemlik'te değil, İtalya'da üretiliyor. Geceleri karanlıkta gizli gizli örtüler altında Türkiye'ye getirilip yollara çıkarılıyor'. Ama biz bütün bu isnatlara, ithamlara, iftiralara rağmen Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu iddiadan geri durmadık ve nihayetinde bir buçuk yıl içerisinde işte, TOGG araçları 40 binden fazla adet üretildi ve yollara çıktı. Bu sayı küçümsenecek bir sayı değildir. Dünyanın en değerli otomobil markası olan Tesla'nın 6'ncı yılında eriştiği üretim adedine, satış adedine TOGG bir buçuk yılda erişmiştir. Elbette daha yapacak çok işimiz var.

Türkiye'de 13 marka üretim yapıyor, 8'i küresel marka

Bu, nihayetinde bir teknoloji yarışıdır. Biliyoruz ki otomotiv sektörü büyük dönüşümler yaşamakta, özellikle elektrikli araç dönüşümü, sürücüsüz otomobil dönüşümü sektörü baştan sona hızla değiştiriyor, dönüştürüyor ve küresel pek çok marka bu dönüşümü zorluklarla göğüslüyor. Bütün bu dönüşüm sürecinde, biz bugüne kadar kim ne derse desin aldırmaksızın nasıl TOGG'un yanında olmuşsak bundan böyle de TOGG'u güçlü şekilde desteklemeye, yüksek teknoloji kabiliyetleriyle TOGG'un rekabet gücü kazanmasını sağlayacak adımlar atmaya devam edeceğiz. Elbette, bütün bunları yaparken ihracatımızın lideri olan, yılda 35 milyar dolar ihracat yapmakta olduğumuz yüz binlerce emekçi kardeşimizin çalıştığı otomotiv sektörünü güçlü kılacak adımları sürdüreceğiz, mevcut yatırımcıları -Türkiye'de 13 marka üretim yapıyor, 8'i küresel markadır- desteklemeye, özellikle yeni teknoloji yatırımlarını Türkiye'de gerçekleştirmeye, teşvik etmeye devam edeceğiz.

Ford, TOFAŞ, Toyota, Renault, Mercedes-Benz, Hyundai'ye toplam 15 milyar dolarlık 78 projesi için yatırım teşviki vermişiz

Ford'un 3,6 milyar dolarlık, TOFAŞ'ın 2,1 milyar dolarlık, Toyota'nın 1,9 milyar dolarlık, Renault'un 1,5 milyar dolarlık, Mercedes-Benz'in 837 milyon dolarlık, Hyundai'nin 757 milyon dolarlık; toplam bu markaların 15 milyar dolarlık 78 projesi için yatırım teşviki vermişiz. Niçin vermişiz? Türkiye'de yatırım olsun, istihdam olsun, üretim olsun, ihracat olsun diye. Bu sayede sektörümüz bugünlere gelmiş. 2002 yılında Türkiye'de yaklaşık 300 bin araç üretiliyordu, geçen sene Türkiye'de 1 milyon 400 binden fazla araç üretildi.

Biz, bu markaları Türkiye'ye kazanmazsak etrafımızda başka ülkelerde yatırım yaparlar

Biz, bu markaları Türkiye'ye kazanmazsak, bu markaların yatırımlarını Türkiye'ye çekmezsek bunlar giderler etrafımızda başka ülkelerde yatırım yaparlar. Biz, Gümrük Birliği üyesiyiz, 23 ülkeyle serbest ticaret anlaşması olan bir ülkeyiz. Bu markalar, isimlerini de verebiliriz, BYD gibi, Chery gibi, diğer Çin markaları gibi özellikle küresel pazara güçlü şekilde giriş yapmakta olan, elektrikli araç teknolojisinde lider hâle gelebilmiş ki dünyada 40 milyon elektrikli araç var, 25 milyona hâlihazırda Çin'dedir ve sadece BYD, bu yıl 4 milyona yakın elektrikli araç üretiyor dünyada. Biz, bu markaların yatırımlarını Türkiye'ye çekmezsek, bunlar, Gümrük Birliği'nde bulunan, Avrupa'da bulunan diğer ülkelerde bu yatırımları gerçekleştirebilirler ve o vakit, zaten gümrüksüz şekilde Türkiye'ye araç satarlar.

Bakan Kacır, Trendyol ile TOGG arasında yapılan anlaşma iddialarına şöyle yanıt verdi:

Trendyol ve TOGG arasında olan bir pazarlama iş birliğidir

Diğer markaların Türkiye'ye yatırım yapması ile bu iş birliğinin herhangi bir ilgisi yok. Bu, tamamen iki marka arasında bir pazarlama iş birliğidir. TOGG, bildiğiniz gibi akıllı araç. Kullananlar daha iyi bilir. Ümit ederim ki milletvekillerimizin hepsi TOGG kullansınlar. TOGG'un biliyorsunuz, çok iyi bir platformu var, orada çok sayıda uygulama var, sadece bir markanın uygulaması yok. O uygulamaların sahibi olan diğer teknoloji şirketleriyle de TOGG arasında elbette iş birlikleri oluyor, olmaya devam edecektir.

OSB'lerde 75 bin öğrenci var

Kacır, meslek liseleriyle ilgili istatistiklere ilişkin, Organize sanayi bölgelerimizde 75 bine gelmiş öğrenci sayımız, özel meslek liseleri, devlet meslek liseleri ve meslek yüksekokullarında ama bu konuda daha fazla çalışacağız, özellikle şirketlere ödevler vereceğiz. Önümüzdeki dönemde büyük şirketler, Bakanlığımızdan teşvik almış büyük şirketler insan kaynağımıza daha fazla yatırım yapmak durumunda olacaklar diye konuştu.

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından Sanayi ve Teknoloji bakanlığı ve bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2025 yılı bütçeleri, AKP'li ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.

NİSANUR YILDIRIM

Fatih Kacır Organize sanayi teşvikler